18 Eylül 2010 Cumartesi

ELHAMDÜLİLLAH AŞIĞIZ

7 yaşındaydım daha çocuktum.En büyük üzüntüm bakıp da alamadıklarımdı.Keza şimdi de üzücü bir durum ama ‘’en’’ değil en azından …



Bir kıza aşıktım.Hala tasolarım varken.Misketlerim daha kavanoza konmamış pantolonumun ceplerini delerken.Okulda Ahmet isminde bir sıra arkadaşım vardı.İyi çocuktu vesselam.Onunla takılıyorduk tenefüslerde ve kalan boş zamanlarda.Lan bir baktım Ahmet benim ismini vermediğim o kıza yazılıyor.Böyle saçını çekmeler,kokulu silgi ile hava atmalar falan.Sonra biz Ahmet’le dövüştük.Dayak yedim haybeye*




Sonra büyüdüm işte biraz daha; orta okul , lise, üniversite derken attım kendimi kapitalizmin kollarına çalışmaya başladım.Başka bir kız çıktı bu kez karşıma ona aşık oldum.Bir süre aşık oldum.Sonra bir süre de bağımlı oldum.Sonra yalan oldum.Ve işte aşk hayatım böyle birkaç tecrübe ile bitti.




Ne kadar basit ve sıradan geldi değil mi?Halbuki sadece yaşadığın an güzel her şey.Bittiğinde arkanda kalanlardan ne çıkarıyorsan sonucun o.İnsan bence ya şanslıdır , ya değildir.Mutlu olmakta tamamen bununla alakalı bir şey olsa gerek.Aslında mutlu olduğunu sandığın anda eksik olan bir şeyler hep vardır mesela değil mi?Ama sen elindekine bakar ve ‘’bu benim’’ der mutlu olursun.Mutluluk sahip olamadıklarımızı göz ardı etmektir bence.Ne zaman aslında elinde olandan daha iyisine ulaşma ihtimalini fark edersen.O zaman seni mutlu ettiğini düşündüğün şeyin yetersizliğini görürsün.Ve artık yeniden eksiksindir.Bu yüzden insanlar hep aldatırlar birbirlerini.Her zaman , her fırsat bulunduğunda.Sadakat diye bir söz icat etmiş beyinsizin biri.Hipotez kurmuş mu bu duygunun bulunuş aşamasında acaba.Denemelerde bulunmuş mu? Yahu siktirgit diyesim geliyor her aklıma geldiğinde.*1

Aldatıldığımı falan düşünebilirsin yazdıklarımdan ama senin bildiğin manada aldatılmadım hiç (belki).Söylemek istediğim çok farklı.Hayatın her alanında insanlar kandırılırlar sürekli.Sonra ayrılırsın.Bazen sevgilinden , bazen işinden,arkadaşından .Mantıklı olana dönersin.Mantıklı olan budur.Yalnız olmak…Yalnız gelmişsindir çünkü ve yalnız döneceksindir. Ama mantıklı olan çoğu şey gibi bu da güzel değildir.Sevmezsin.İşte bu bütün aldatılmışlığının içinde anlık bir mutluluk ve benzer bir ruhun eşliğidir aşk.Mantıksızdır.Birini görürsün , beğenirsin,etkilenirsin.Sonra ufak bir cesaret ve dökülsün inleyen nağmeler dudaklarından.Kız beğenir bu sözleri.Seni de beğenmiştir.He! der sana ‘’sevdiceğin’’ olur.İşte bütün güzellik ve muhteşemlik bu ana kadardır.Sonrası teferruat.Herkeste aynı. Kısa bir süre kör devam edersin hayatına.Yeryüzü öyle bir silgi ile silinir ki , sadece o kalır o kara parçasının üzerinde.Böyle melül melül bakar ufacık burnunun üzerindeki kocaman gözleriyle gözlerinin tam bebeğine.Bebeğindir.Ölürsün tek damla eksilmesin göz yaşlarından , hep mutluluğa ve çoban salatasına aksın o gözyaşları diye.Arkadaşların anlamaz seni.Ailen ilgilenmez durumunla.Başkaları dediğin herkes durumdan bihaberdir.Sen sanırsın ki herkese ‘’öyle’’ o. Halbuki artık senin tanrın başka onların tanrısı başkadır.Dünyanın geri kalanından başka bir şeye tapıyorsundur.Kubbesi elleri,mabedin gözleri,kalbi cennetindir.Dualar edersin onun için.Sana tebliğ ettiği din ‘’Aşk’’ tır.Taparsın bağnazca.Sonra biter.Hep biter.Kesin biter ve bazen sen bazen de gider ‘’O’’…


Tekrar özüne dönersin.Mantıklı olana yani, ismin yalın haline.Yalnız ve ürkeksindir.Düşersin yeryüzünden kainatın en sonsuz * boşluğuna.Hep burada kalacağım.’’O’’ gitti ve ben kaldım dersin.’’Yok öyle bir şey.’’Mutlaka bir yasak elma vardır seni cennetten kovduran.Çünkü hiçbir şey sonsuz olmadığı gibi üst paragrafta anlattıklarımı da sonsuza dek yaşayamazsın.Hayatta ya bir kere gelir , ya iki kez hatta belki hiç gelmez başına bunlar.’’Yasak elma’’ ise insan oğlunun hamurunda vardır be güzelim.Halbuki derdin elma ise çık cennetten ,‘’gerçek dünya’’ bilumum meyveye sahiptir.Aşk güzeldir ama sonsuz değildir.Yar güzeldir ama kusursuz değildir.*2



Not: Ne geldiyse aklıma onu yazdım.Kafam dağınık biraz galiba…





* : haybeye tabi.Kız nerde hani?

*1 : demiyorum ama.

*2 : çok karışık oldu kafanda toparlarsın artık.

1 yorum:

  1. Tam da üzerine denk geldi ayrılığın.Gerçi ayrılalı çok oldu ama hani şu kafada bitirme meselesi.Sana hikayeyi anlatmadım,belki bir gün anlatırım ama ben -düşmüş-tanrımı anlatırken sen sıradan bir put göreceksin yalnızca,o yüzden sanırım buradan anlattıklarım yeter.Birazdan eğer becerebilirsem son şeyleri yazıcam ona aklımda kalan,sonra bitecek hep biter zaten.

    YanıtlaSil