25 Ekim 2009 Pazar

Ölürüm ama acımasın lütfen!

Selam ;
2 – 3 gündür ‘’ölüyorum’’ yorgunluktan.Bu yüzden pek bir şey yazma imkanı bulamadım.Sonra düşündüm ve dedim ki : ‘’Yorgunluktan ölür mü bir insan ve ölürse acaba ne hisseder.?’’
Ölmez tabi lan !
Ama yorgunluktan değilde herhangi başka bir nedenden dolayı da olsa öyle veya böyle bizimde siki tutacağımız muallaktaki gün mutlak suretle gelecek.Nasıl mı? Ne demek nasıl lan gerizekalı.Bu cümleye nasıl diye cevap mı verilir?(Soranları duydum vallaha)Öleceksin..!Belki birazdan kalp krizi geçireceksin.Belki bir uçak az sonra pencerenden içeri girecek.Belki deprem olacak ve sağ kurtulamayacaksın.Yada gece evine giren hırsız , aldığı hapların etkisiyle seni gördüğünde korkacak ve elindeki bıçağı tam kalbinin göbeğine saplayacak.Bunlar önündeki 5 dakika içerisinde olması muhtemel durumlar.Onun dışındakiler için seçme hakkına sahipsin dostum.Yani ölüm şeklini eczacıdan utanarak istediğin prezarvatifin aromatik varyasyonları gibi değişkenlik gösterebilir.Sen seç ben neler olacağı hakkında ufak tefek bir şeyler buldum onlardan bahsedeyim.

Mesela boğulabilirsin.

Bu en salakça olanlarından birisidir.Neden biliyor musun?Boğulmak için bazı angutluk kriterlerini tam anlamıyla yerine getirmen gerekir.Bunlar ;yüzme bilmediğin veya iyi bilmediğin halde boyunun ortalama 10 cm üzerindeki bir su birikintisine(deniz ,havuz v.b)girmeye kalkışman,önce sevgilinin ateşli teninde saatlerce kan ter içerisinde yağlı güreş eylemini gerçekleştirerek kaslarını kullanılmaz hale getirdikten sonra yüzme sporu ile ferahlama ,tercihe ve maddi durumun mevcudiyetine göre halk plajları veya lüks sosyetik plajlarda (dikkatini çekerim ‘’Beach’’ değil ‘’Plaj’’)belirlenen güvenlik kurallarının ihlali gibi salaklık ötesi durumlardan herhangi birinin gerçekleştirilmesi konusunda harcadığın çabayla doğru orantılıdır.Bunları yaparak ölümüne sebep olma durumunu ‘’boğulma’’ olarak tanımlıyoruz.Suda boğularak öldüğünde resimdeki abinin yüz ifadesine sahip olmakla beraber vücut fonksiyonlarındaki işleyiş biçimi aşağıdaki metinde teknik anlamda var.


Kan kaybedebilirsin.
Bazen bileklerin kesilmesi intihar yöntemleri arasında götü yemeyen arkadaşların tercih ettiği bir yoldur.Bunun dışında trafik kazası v.b durumlarda da ölümüne sebep olabilecek ciddi bir ayrıntıdır.Biraz uzun sürer.Anladığım kadarıyla uzun sürmesi iyi değil.Bileklerde radial arter ve facial arter denilen iki damar mevcutmuş.Sen bileğini kestiğinde redial arter denilen anayolu kapattığından ,kan kaybederek ölüyorsun güya.O biraz zor oluyor.Çünkü can tatlı ve sen ölmek istemiyorsun.Götün yiyorsa dikine kes kuzum.4 ,3 , 2 , 1 Oyun bitti.




Kafanda kesilebilir.

Eğer birini senin kafanı kesmek isteyecek kadar sinirlendirdiysen.Ve bu kişinin bunu fiili olarak gerçekleştirmesi mümkün ise o dakika itibari ile gerisini istediğin kadar dert edebilir kafana takabilirsin.Çünkü ondan kurtulacaksın.He birde kafasını bedeninden ayrı görmek herkese nasip olmaz.Özelsin lan işte..!


Ya intihar ya öküzlüğün zirvesindesin.

Eğer yüksek bir yerden düşerek öleceksen,zeminle arandaki mesafe mevzunun kilit noktası.Mazallah düştüğünde ölmezde sakat kalırsan,ömrünün geri kalan kısmını ölmeyi hayal ederek geçirecek olman kuvvetle muhtemeldir.Bunun yanı sıra sevenin falan da vardır senin.Onlar da sike sike bakacaklar eğer ölmez de sakat kalırsan sana.Bu sebepten ötürü madem bir bok yiyeceksin atla ve havada kafana bir kurşun sık.Sikme milletinde hayatını.

Berbat…
İşte bu bana en ilginç gelen ölümün.Neden mi?Çünkü bu ölüm türüyle ilgili enteresan bir bilgi edindim.Çok enteresan…Belki şahit olmuşsundur,insan cesetleri yıkama aşamasında veya ölüm günü içerisinde içerideki gazı osurma eylemi ile dışarı atar.İste bu türde farklı bir durum söz konusu.Asılarak ölen insanların %93 ‘ünde ereksiyon durumu gözlemlenmiş lan.Düşünsene oğlum boşalıyorsun!Ve bunu birçok insan bilmez.Tam kendine melankolik bir intihar düzeneği kurmuşsun veya 1960’larda erdemlerin ve vatan sevgin uğruna hapis yatmış ölüm cezasına çarptırılmışsın ve asılacaksın.Seni ipin ucunda ölü bulanlar son evlatlarını ıslak moplarla yerden siliyorlar.Ve bir çok insan karşı penceredeki dul ablayı düşündüğünü sanıyor kendini asarken.Var mı bundan daha boktan bir ölüm şekli.

Bu en medeni olanı.Çok fazla yorum yapmayacağım.Durum ortada.Kaktırıyorlar çelik zıpkını popona.Ondan sonra Ciao Bella.


Heyecan yok rahat ol.
Aslında en korkunç olanın bu olması gerekiyor.Ama milletin sikinde değil.Lan..!5 dakikada dünyan değişiyor.Evet evet..Dünyan değişiyor.Bi de durduk yerde.


Ateşle yaklaşma..!
Bak bu tür hakkında ciddi anlamda dumur oldum desem yeridir.Yanan insanın çok acı çekeceğini düşünmüştüm ama ortalama 2,5 dakika içinde sinir hücrelerin yandığından dolayı Ghost Rider kadar karizmatik görünebilirsin.Son pozun bir fotoğrafçıyı zengin edebilir mesela.


21 Ekim 2009 Çarşamba

NEFES Vatan Sağolsun

Selam;
Gittim izledim.İyi olmuş iyi olmasına da kimin umurunda filmin başarılı kamera açılarına ve oyunculuklara sahip olması… Filme biraz önyargı ,biraz götü kalkmışlık birkaç da arkadaş ile gitmiştim.Daha film vizyona girmeden etrafta çok atıp tuttum ben bu film hakkında.Facebook’ta yayınlanan videolarla ilgili olsun,arkadaşlar arasında geçen aptal saptal diyaloglarla ilgili olsun. Niye bu göttavan havaları diye sorduğunu duyuyorum.Sorman da lazım zaten, ki ben de söyleyeceklerimi muhatap edecek birkaç homosapien bulayım karşımda değil mi?
Şimdi gelelim mevzu bahis olan konunun kendisine.Evet filmi beğenmedim.Nedeni ise belki biraz da önyargılarımın da etkisi ile filmin bir sinema ürünü değilde bir aklanma ,bir kafa bulandırma aracı olarak görünmesiydi gözüme. Evet ‘’aklanma’’ belki yanlış oldu bir anda gazla yazdım .Fakat dolaylı yoldan da olsa birazda son dönemde benim İyi niyetli , Saf , Tecavüzcü ,Öğrenci , Memur,Hırsız,Kürt,Laz,Solcu ,Ortacı,Yancı, vatandaşlarımın kafasında çizilmiş olan ‘’Katil TSK’’ imajını tazelemek ve eski kahraman görünümüne kavuşturmak ve aklamak için bayağı bir çaba harcanmış.Filmi ‘’film’’yapmak için harcanmış olsaydı bu çaba çok daha başka bir eser çıkardı ortaya eminim.





Daha fragman ve bazı özel hazırlanmış videolarla tanıtımına başlar başlamaz rahatsız oldum. İlk duyduğumda benim gözümde film seyredilebilinecek standart yerli filmlerden ileri bir film değildi.Fakat anlaşılması zor derecede (ki aslıda o kadar da zor sayılmaz),gereksiz fazlalıkta reklamının yapılması biraz kıllandırdı beni.Kendi kendime ‘’ne var lan bu filmde bu kadar gözüne gözüne sokuyorlar milletin bunu?’’diye sordum.Sonra vizyona giriş tarihinden 2-3 gün sonrasında gittim izledim.Baktım ki film küçüklüğümde izlediğim Sezercik Küçük Mücahit.Ne gaz almıştım o filmde lan.Kanepenin üzerinden kanasla biradere headshot sallıyordum her izleyişimde.Naralar atıyordum evde.Biraderi zorla hazırol da bekletip İstiklal Marşı okuyordum matematik kitabının ilk sayfasından kopya çekerek.Türküm lan ben sıkarım topuklarınıza diye geziyordum evin koridorlarında.Nitekim babama (temsili rum askeri)merdane ile dalmışlığım da vardır.Yani söylemek istediğim şu ki benim Türklük hissiyatımı tavan yaptıran ve anneme zorla ‘’asker’’kıyafeti diktirten bir filmdi.Şimdi izlerken karnıma kramplar giriyor o ayrı mesele.Zaten hala eski tepkileri veriyor olsam ortada arş-ı boktan bir problem var demektir.
NEFES’ de tanıtımlarının yapılmaya başlandığı günden beri standartların çok üzerinde derecelerde insanların gözüne sokulmaya başlandı.Videoları falan internette izlenme rekorları kırdı.Görmüşsündür ‘’sen uyursan herkes ölür laaaan yavşaaaam’’şeklinde askerlik hakkında kılavuz niteliğinde replikler vardı o videolarda.Lan nasıl uyuz oluyorum anlatamam.Bir de ne salak bir arkadaş grubum varmış(istisnası var tabi lan) şu sanal sosyal platformlarda.İnatla periyodik olarak ekranımda güncellenmiş versiyonlarını görüyorum sürekli.Bunun yanı sıra televizyonlarda belirli gün ve aralıklarda bahsi ediliyor.Ya birader yalansa tükür yüzüme ;Şu dünyalar güzeli ülkemin dünyalar güzeli insanları kaç filme Recep İvedik ve bilumum Cem Yılmaz filmlerine gösterdiği ilginin yarısını göstermiştir.Niye bu filmi inatla gözüme sokuyorlar niye niye niye lan niye?Niye mi?
Kendi adıma konuşuyorum.Bütün yazılarımda olduğu ve bundan sonra da olacağı gibi.Bu ülkede bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi halkın özgürlüğünün muhafazasını ,evlerinde rahat uyumasını sağlayan tek silahlı birim Türk Silahlı Kuvvetleridir.Bana babam öyle söyledi birader.Asker bizim için nöbet tutuyor dedi.Görünce selam ver ki sen büyüyüp asker olduğunda da onun oğlu seni görüp selam versin piç gibi kalma dedi.Bende öyle bildim.Yalanmış lan.Polisten toplum olarak umudu keseli çok olmuştu da Asker de elimizde patladı(pimini çekip elimize tutturmuşlar sanki amına koyim)iyi mi..?
1.Dün itibari ile 1 yaşına basmış biricik gözbebeğimiz ERGENEKON
2.Yakın tarihte tekrar gündeme gelen askerin gözü önünde yapılmış SİVAS KATLİAMI
3.Komutanının cezalandırmak için pimini çekip askerinin elinde patlamasına sebep olduğu KARNABAHAR
4.Var da şu an yeminle hatırlayamadım.(Kızma kardeşim bende türküm unutamazmıyım?)
5.Uluslar arası terör örgütü liderlerinden CEYLAN ÖNKOL ‘un imha edilmesi
Evet çocuklar yazın ödev;
Ödev :Bu maddelere 1 tane de siz ekleyeceksiniz.
Bu kadar halt rahatsız etmedi mi kuzum seni?Demedin mi hiç ‘’ulan önceden görünce selam verirdim ,şimdi siki tuttuk cümlesi fink atıyor beynimin odacıklarında.’’Söyle bence.İlla kafanda havan topu mu patlatayım?Heh!Söylediysen şimdi asıl söylemek istediğime geliyorum. Peki ben cevabını biliyorum sana sorayım.’’Bu pantolon çok kirli atında yıkansın’’gibi bir hava yok mudur alla sen NEFES isimli gişe rekorları kırması özel olarak planlanmış bu sanat ürünümüzde?Şimdi ben dedim ki sezercikle gaza geliyordum(merdaneyle babaya dalmak da ne demek lan).Atatürk maketi gibi oluyordum birader. Konu yok lan bu filmde. Oxi Action değil mi yani şimdi bu zamazingo? Hayır mı?

Hassiktir ulan..!

Gülme ulan!

Selam ;
Son 2 senedir götüm yemediğinden , hep yapmak isteyip hiç cesaret edemediğim bloğumu yaklaşık 2 gün önce açtım.Ne oldu, cesareti nerden buldun da açtın diye soracak olabilirsin.Vallaha bilmiyorum.Anlık özgüven ve dışavurum isteğinin tetiklediği bir karardır. Ne olduğu hakkında hatırımda kalan bir şey yok.
Bu bloğun kilit noktası benim.Ne gelirse aklıma sıkarım öyle sende okursun.Yani okuduğun cümlelerin telifi bana aittir.İster eğlenip taşak geçersin,ister eğlenip taşak geçmezsin.Ama geçme lan!
Bende seviyorum herkes gibi sinema tiyatro kitap müzik falan.Herhalde burada da onlardan bahsederim.Ama filmde kullanılan animasyon teknikleri,tiyatrodaki repliklerin edebi değerleri,müzikal akımların tarihi yerine daha insani, gerçekçi ve ‘’siktiriboktan’’ yönlerine bakarım herhalde.Bilmediğimden değil haa!Sıkılma diye yoksa o konuda da sağlam atabiliyorum.Çok seviyorum yalan söylemeyi bu yüzden ben bir şey söylersem ,sen bunu arkadaşına;
–oğlum bak şöyle bir şey okudum bir yerde ,vay be adam araştırmış bulmuş lan!
Deme ! Sıçarsın aksini ispatlarsa ki ispatlama oranı da %50.Çünkü ya doğruyu söylüyorumdur yada yanlışı. Yani boka sarmadan toparlayalım.Ben yazıyorum sende yalnızca oku gülgöbeğim tamam mı?Hayata geçirme…Veya geçir bana ne.